“Rahmetli dedem balıkçı Lütfi Reis bize derdi ki, “ Evladım, uçakları hava kaldırın, yere indirmeden teslim edin. Yoksa bunlar uçmuyor, der ve engellerler” diye latife ederdi. Aynı devrim arabalarında olduğu gibi. Bunun da latife olmadığını maalesef yaşayarak öğrendik. 2009’da yaptığımız demoda tutulan yalan yanlış tutanaklara itiraz ettiğimiz için genel müdürümüz, abim Haluk Bayraktar’ı tutuklamaya bile kalktılar. Ama biz, tercümanlığı ve yurt dışı acenteciliği mühendisliğe şahsi menfaatlerini ülkesine tercih edenlerin karşısında dimdik durduk. Bizim hedefimiz, yazılımları yurtdışında tasarlanan montaj uçaklar yapmak değil, en kritik uçuş kontrol sistemleri kendimizin geliştirdiği İHA’ları uçurmaktı. Bizim hedefimiz, bürokrasinin koridorlarında değil, havada uçabilen uçaklar yapmaktı. “ Selçuk BAYRAKTAR.
Böyle bir kararlılıkla yolumuza devam etmeli ve “Mersavilerden çadır olmaz.(birlik ve beraberlik, bir araya gelerek yeni bir oluşum gerçekleştirme)” Diyenleri, bizi hep hizmetkâr olarak görüp sömürenlerin yüzlerine kuvvetli bir şamar vuracak başarıları lütfedecek Allah’a dönerek hizmet yolunda gelecek inşa etmeye devam edeceğiz inşallah. Bu yolda hızla ilerlerken yolumuza takoz koyanlar mutlaka olacaktır. Biz tüm engellemelere rağmen azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Moralimiz bozulacak, canımız sıkılacak, takatimiz azalacak ama biz yolumuzdan dönmeyecek ve geleceği bilim ve teknoloji ışığında yeniden inşa edeceğiz. Mersaviler aptal değildir. Köylü deyip aşağıladığımız nice geçler ve yaşlılar ile konuşma fırsatımız oldu. İnanın onlar bir şehirliden çok daha objektif ve farklı görüşler ile olayları değerlendirmesini biliyorlar. Tek eksik hayata dair yeterli, fırsatları yakalayamamış olmalarıdır.
Hedefimiz kendini aşamamış, eski tip köylü kültüründen kopamamış, geleceğe dair vizyonu olmayan, Allah’ın hem dünya hem ahiret için çalışmamız gerektiği konusundaki ayetlerini ve peygamberimizin aynı konudaki hadislerini içine sindirmemiş, geçmişe kilitlenip kalan çaresizlik duygusuna esir olmuş basit düşünceli insanlardan uzaklaşıp, yeni ufuklara kapı aralayan, gözlerindeki parıltıyı harekete geçirmeye azimli gençlerin umudu olmaktır.
Hayatı daha sağlıklı yaşama ve spor faaliyetlerinde bulunarak farkındalık yapma adına kurduğumuz MERDER Spor kulübü gibi eğitim ve ekonomi alanında da yeni çalışmalar yapmak üzere hızla harekete geçmeliyiz.
Çalışkan ve zeki gençlerimiz tespit edilmeli ve bunlara en üst seviyeden eğitim desteği verilmelidir. Mersavi aşireti memleketin bir parçası olarak vizyoner bir gençlik yetiştirmek üzere durmadan çalışmalıdır.
Dernek çalışmalarında gösterdiğimiz başarı, yaptığımız eğitim projeleri ile eğitim alanında dokunduğumuz gençler yarının Mersavi toplumunda bilimsel ve ekonomik çalışmaları ile farkındalık oluşturacaklar ve Mersavi adı yalnız Urfa’da değil tüm Türkiye de gündem olacaktır. Bu amaçla eğitim ile bilim ve teknoloji alanında yeni hedefler belirleyip yeni çalışma alanları oluşturulması elzemdir.
Bu amaç çerçevesinde “yazılım geliştirme birimi” kurulmasını teklif ediyorum. Bir bilişim grubu olmalı ve grup program geliştirme amacıyla çalışma yapmak üzere gerekli malzeme ve her türlü donatım ve program ihtiyacını belirleyip temin etme çalışmaları yapmalıdır. Daha sonra yazılıma meraklı olan gençler keşfedilmeli ve bunlara ihtiyaç duyulan eğitimler alanında uzmanlar rehberliğinde eğitimler verilmelidir. Bu eğitimler ileri seviyelere taşınmalı ve kişi alınan eğitimler ile çeşitli firmalarda iş bulunabilmeli ya da kendi işini kurabilmelidir.
Teknolojiden kendine düşen payı alamayan bir toplum geleceğin inşasında da yer alamaz.
Ayrıca şunu özellikle belirtmeliyiz ki, MER-DER gerçekten MERSAVİLERİ temsil etmek ve hepsine ulaşmak istiyorsa çok daha aktif olmalıdır. Bunun için sadece dernekteki haftalık tanışma ve kaynaşma etkinlikleri ile bir yere varılamaz. Her yaşta Mersaviyi derneğe çekecek derneğin sesini en uzak köyden en ilgisiz Mersavi duyuracak etkinlikler yapılmalıdır. Bunun de kaynak çalışmaları yapılarak maddi kaynaklar keşfedilmelidir. Parası olan dernek her türlü faaliyeti yapmaktan korkmaz. Sürekli bağışçılar bulunmalı ve ilgi çeken alanlarda faaliyet çalışmaları yapılmalıdır.
Çalışmalar için ihtiyaç duyulması halinde dernek yeri, daha çok imkân ve kabiliyet sergilenebilecek yeni bir mekâna taşınmalıdır. Gönüllüler vasıtası ile dernek her zaman açık tutulmalı her gelen her an imkânlardan faydalanabilmelidir.
Arabuluculuk (Ak sakallılar), dini ve ahlaki, siyaset, Hukuk, yatırım (tarım, bilim ve teknoloji, eğitim, sanat, esnaf ve sanatkarlık), … gibi konularda danışma ve rehberlik birimleri oluşturularak ücretsiz danışmanlıklar yapılmalı ve her gönle dokunarak kalpler fethedilmelidir.
Tabi öncelikle dernek yönetiminin buna ruhen ve bedenen hazır olması gerekir. Bu da pek kolay görünmüyor. Varsa böyle bir yönetime talip buyursun gelsin. Yönetimi paylaşalım hatta devredelim.
Hüseyin KAYA
06.01.2023